İdrar Kaçırmaya neden olan Faktörler (Etyoloji): Anotomik nedenli idrar kaçırmada yani üriner inkontinansta nedenler çok çeşitlidir. Gebelik ve doğum, en sık karşılaşılan majör risk faktörleridir. Olası diğer etyolojik faktörler, pudental nöropati, pelvik döşeme travması veya iskemidir. Gebelik ve postpartum doğum sonrası dönemde görülen üriner inkontinansı, hastaların ileri yaşlarında da idrar inkontinansı ile karşılaşılabilmesi için önemli risk faktörleridir.
Gebelikte yaygın olan üriner inkontinans için ırk, hastada kronik hastalık varlığı ve bebek ağırlığı değiştirilemeyen risk faktörleridir. Bunun yanı sıra, değiştirilebilen risk faktörleri de vardır.
Kadınların önemli bir kısmı gebelik sırasında başlayan üriner inkontinansı tanımlar. Gebelikte hastaların idrar kaçırma prevalansı % 35-67 kadardır. Doğum sonrası üriner inkontinans prevalansı ise % 5-45 ( ortalama % 31) olarak bildirilmektedir İdrar kaçıran kadınların % 65’i, bu şikayetin, gebelik veya lohusalık döneminde başladığını bildirmektedir.
Önlemler ve Tedavi
a)- Gebelik öncesi:
1- Sigara içme: Öksürükle, intraabdominal ve mesane basıncını arttırarak üriner inkontinansa neden olabilir. Kadınlar gebelik öncesi sigarayı bırakmalıdır.
2- Yaş: Kadınlar her yıl üretra düz kasının %1 ‘ini kaybederler. Bu nedenle anne yaşının ilerlemesi gebelik ve postpartum üriner inkontinansını arttırır. Üriner inkontinasın önlenmesi için, ilk gebeliğin genç yaşta olması önerilir
3- Aşırı kilo: Aşırı kilonun karın içi ve idrar torbası içi basınç artışına neden olarak , pelvik döşemede zayıflık, idrar yolu hareketliğinde yani mobilitede artış ile idrar kaçırmaya (üriner inkontinansa ) neden olduğuna inanılır. Gebelik öncesi aşırı kilo ile, gebelikte görülen idrar inkontinansı arasında ilişki vardır . Bu nedenle kadınlara gebelik öncesi sürede fazla kilolarını atmaları ve normal kilolarına inmeleri önerilir .
b)- Gebelik süresince:
1-Kabızlık : Rektumdaki dışkı kitlesinin idrar torbası duvarında detrusor ismini verdiğimiz kaslarda düzensiz çalışmaya yani instabiliteye yol açtığı ve mesane boşalmasında zorluğa neden olduğuna inanılır. Defekasyon sırasında uzamış ıkınma pudental siniri etkileyebilir. Bu nedenle gebe kadınların gebelikte ve doğum sonrası kabızlıktan korunmaları önerilir
2- Sigara içme: Kadınların % 20-50 kadarı gebeliğin başlangıcında sigara içmektedir. Gebelikte sigara içme ve üriner inkotinansı arasındaki uyumsuz ilişkiden dolayı sigarada ayrılma önerilmektedir
.
3- Kafein: Gebe olmayan kadınlarda kafein alımı kısıtlanmasının aşırı aktif mesanede olumlu etki yaptığını gösteren kanıtlar vardır .
4- Bacakları çaprazlamak: Gebe olmayan kadınlarda ayakta dururken, öksürme sırasında bacakları çaprazlamanın idrar kaçışını azaltıcı etkisi saptanmış olmasına karşın, gebelerde böyle bir kanıt yoktur.
5- Mesane eğitimi: Gebe olmayan popülasyonda mesane eğitiminin üriner inkontinansına olumlu etkisi gösterilmiştir.
6- Fiziksel aktivite: Sınırlı veriler ışığında, yoğun olmayan fiziksel egzersizin (haftada bir-iki kez aerobik, germe egzersizleri, yürüyüş) gebe kadınlarda üriner inkontinansı azalttığı söylenebilir
7- Pelvik döşeme kas egzersizleri: Pelvik döşeme kaslarını çalıştıran kegel egzersizlerinin gebelerde ve postpartum doğum sonrası dönemde idrar kaçırmada olumlu etkisi birçok çalışmada gösterilmiştir . Bu nedenle gebelerde ve lohusalarda idrar kaçırmayı önlemek için pelvik kas egzersizleri önerilir
8- Kilo alımının sınırlanması: Gebelikte fazla kilo alımı üriner inkontinansı arttırmaz. Bu nedenle gebelikte üriner inkontinansı önlemek için kilo alımında kısıtlama önerilemez (grade D)
9- Perineal masaj: Perineal masaj, doğumdan önce perine elastikiyetini arttırarak, perine yırtıklarını azaltır. Fakat üriner inkontinansı önlemek için perineal masaj önerilemez
10- Doğumun ikinci fazının uzaması: Uzamış ikinci fazın idrar kaçırma üzerini etkisiyle ilgili çok çelişkili veriler vardır, Bu nedenle uzun doğum eylemleri esnasında normal doğum için ısrar önerilemez
11-Epidural analjezi: Epidural analjezi uzamış doğum, artmış üriner retansiyon, müdahaleli doğum ve C/S oranlarını arttırmaktadır. Fakat iyi derecede kanıt düzeyiyle, doğum sonrası idrar kaçırmayı önlemek için epidural analjeziyi sınırlamak önerilemez
12-Epizyotomi: Epizyotomi oranları Avrupa’da %30, USA’da %33 kadardır. Doğum sonrası postpartum üriner inkontinansı önlemek için epizyotomiyi sınırlama önerilemez
13- Sfinkter yırtılması: Çoğunlukla negatif ve uyumsuz veriler ışığında perine yırtıklarının postpartum üriner inkontinansı arttırdığı söylenemez.
14- Doğum pozisyonu: Doğum pozisyonu ve üriner inkontinansı arasındaki verilerin yetersizliği nedeniyle herhangi bir öneride bulunulamaz
15- Müdahaleli doğum: Çoğu uyumsuz ve negatif verilere göre postpartum üriner inkontinansı önlemek için müdahaleli doğum kısıtlaması olmalıdır
16- Perineye sıcak uygulama: Sadece bir level 1 kanıt düzeyli çalışmaya göre, postpartum üriner inkontinansı önlemek için perineye sıcak uygulama önerilmelidir . Fakat daha fazla çalışma ile bu veriler desteklenmelidir.
17- C/S: İyi kanıt düzeyindeki verilere göre, idrar önlemek için C/S önerilemez çünkü başka riskleri beraber getirmektedir.
18-Vaginal kon ve elektriksel stimülasyon: Bu etkiyi gösterecek yeterli kanıt yoktur, bu nedenle savunulması önerilemez
19-Kilo verilmesi: İyi kanıt düzeyiyle, kadınlara doğum sonrası 6. ayda gebelik öncesi kilolarına inmesi önerilir
ÖZET: Gebelik ve postpartum dönemde üriner inkontinansı önlemek için öneriler;
A- Yaşam tarzı değişiklikleri:
1- Gebelikten önce veya gebelikte sigara içimi bırakılmalı
2- Gebelik öncesi normal kiloda olunmalı doğum sonrası dönemde de gebelik öncesi kiloya inmelidirler
3- Gebelikte düşük yoğunluklu fiziksel aktivite önerilir
4- Gebelik ve postpartum dönemde kabızlık önlenmelidir
B- Kegel Egzersizleri Pelvik döşeme kas egzersizleri gebelik ve postpartum dönemde önerilmelidir
C- Doğum: Doğum sırasında perineye sıcak uygulama yapılmalıdır.
Yasal Uyarı : Bu sitede yer alan tüm bilgiler, kullanıcıya bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir ticari amaç barındırmaz ve doktor tavsiyesi yerine geçmez.